Besin Çeşitliliği Ve Kahvaltı(Beslenme Serisi #6)

Besin Çeşitliliği

images (12).jpeg
İmage Source

Sağlıklı beslenmenin temeli besin çeşitliliğidir. İnsan vücudu sağlıklı bir şekilde çalışabilmek için 70’den fazla besin ögesine gereksinim duyar. Bunlardan herhangi birinden uzak kaldığında veya yeterince alamadığında ise kronik hastalıklara ve vücudun görevlerini yerine getirmemesiyle karşılaşır. Günlük olarak tükettiğimiz besinler vücut işlevlerinin gerçekleşmesini büyük ölçüde sağlasa da, tükettiğimiz her besinin vücudumuzdaki tüm gereksinmeleri karşıladığı söylenemez. Tek bir antioksidan öge saf olarak insanlara verildiği zaman sağ- lık koruyucu etkisi görülmezken, değişik tür sebze ve meyve yenerek birkaç tür antioksidan ögenin alınması sağlığın korunmasında daha yararlı olmaktadır.
Beslenme uzmanları tarafından yapılan bazı öneriler ise şöyledir:

  • Tek bir besin, değişik renk ve tattaki besinlerle, değişik şekilde hazırlanıp pişirilerek de beslenmede çeşitlilik sağlanabilir. Bu gayet sağlıklıdır.
  • Türk mutfağının niteliklerinden biri de besin çeşitliliğidir.

Öğünler ve Öğün Örüntülerinin Önemi

images (13).jpeg
İmage Source
Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmek için günde üç ana öğün tüketilmelidir. Vücudumuz 24 saatlik süreç içerisinde özel bir düzen ve sistem ile çalışır. Bu süreç içerisinde belirli zamanlarda uyumamız, beslenmemiz ve hareket etmemiz gerekir. Bu nedenlerden dolayı, besin ögeleri vücuda belirli zaman aralıkları ile alınmalıdır. Uzun süre aç kalındığında veya kısa süreli aralıklarla aşırı beslenildiğinde vücudun enerji ve metabolik dengesi olumsuz yönde etkilenebilir. Ara öğünler kan şekerinin düzenlenmesine ve dolayısıyla metabolik düzenin oluşmasına yardımcı olarak çabuk acıkmayı ve bir sonraki öğünde gereksinimden fazla besin tüketimini engelleyebilir.
Yeterli ve dengeli beslenmede öğün sayısı kadar içeriği de önemlidir. Öğünlerde besin ögelerinin dağılımı ne kadar dengeli olursa metabolizma da o kadar düzenli çalışır. Metabolizmanın düzenli çalışması için, günlük yaşam koşulları da dikkate alınarak, yemeklerin günde üç ana öğünde tüketilmesi ve öğünler arasında geçen sürenin 4-5 saat olması gerekmektedir.

Kahvaltının Önemi

images (11).jpeg
İmage Source
Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Bilimsel veriler kahvaltının, sağlığın sürdürülmesinde önemli bir öğün olduğunu göstermektedir. Kahvaltı öğünü atlandığında gün içerisinde halsizlik, güçsüzlük, baş ağrısı, dikkat ve algılamada sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Kahvaltının Sağlıkla İlişkisi

ankara-kahvalti-mekanlari-manset.jpg
İmage Source
Çocuk ve adölesanlarda kahvaltı öğününün atlanması oldukça yaygındır. Kahvaltı öğü- nünü atlayanların oranı adölesanlarda çocuk yaş grubuna göre, kızlarda erkeklere göre daha fazladır. Ailelerin kahvaltı esnasındaki tutum, davranış ve alışkanlıkları, çocuk ve adölesanların kahvaltı tüketimlerini ve tercihlerini etkilemektedir. Kahvaltı öğünü gece boyu açlığı takiben vücut için ilk enerji kaynağı olması, bilişsel ve fiziksel performansın devamı için önem taşımaktadır. Kahvaltı yapmayan bireylerde, her gün kahvaltı yapanlara göre bel çevresinde artış olduğu, daha fazla oranda hipertansiyon görüldüğü ve kan yağlarının arttığı bulunmuştur. Kahvaltıyı atlayanlarda tip 2 diyabet gelişme riski daha yüksektir. Yaşlılarda kahvaltının atlanması tek başına kötü beslenmenin bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Süt, peynir, yoğurt, ayran, kefir, zeytin, yumurta, sert kabuklu kuruyemişler, taze sebze ve meyveler, ekmek ile şeker içermeyen kahvaltılık tahıl ürünleri gibi besinler sabah kahvaltısında tüketilebilecek besinlerimizdendir.